Sunday, April 5, 2015

Niyazi Mısri'den

Naranı terk etmeden yaranı arzularsın
Hayvanı sen geçmeden insanı arzularsın

“Men arefe nefsehu fekad arefe rabbehu”
Nefsini sen bilmeden Subhani arzularsın

Sen bu evin kapusun henuz bulup acmadin
Icindeki kenz-i bipayani arzularsin

Taşra üfürmek ile yalunlanir mi ocak
Yüzün Hakk’a dönmeden ihsani arzularsin

Daglar gibi kusatmis benlik gunahi seni
Gunahini bilmeden gufrani arzularsin

Cevizin yesil kabini yemekle tat bulunmaz
Zahir ile ey fakih Kuran’i arzularsin

Sarabi sen icmedin sarhos u mest olmadin
Nice Hakk’in emrine fermani arzularsin

Gurbetlige dusmeden mihnete satasmadan
Kebab olup pismeden büryanı arzularsin

Yabandasin evin yok bir yanmis ocagin yok
Issız dagin basinda minmanı arzularsin

Bostani bagi gezdim hıyarını bulamadim
Sen sogut agacindan rummanı arzularsin

Başsız kabak gibi bir tekerleme söz ile
Yunus’leyin Niyazi irfani arzularsin.



Naran: Cahil
Yaran: Dostlar, sevgililer
“Men arefe nefsehu fekad arefe rabbehu” : Nefsini bilen Rabbini bilir. (Hadis)
Kenz-i bipayan: Sonsuz hazine
Taşra: Disari
Ihsan: Iyilik, lütuf (Allah’tan bagış)
Gufran: Allah’in gunahlari affedip, ortmesi, rahmeti.
Fakih: Islam’in hukuk yonunde bilgili olan kisi.
Mihnet: Zahmet, eziyet, dert, bela
Mihman: Misafir, konuk
Hıyar: Hayırlı
Rumman: Nar
Yunus’leyin: Yunus gibi
Irfan: Anlayis

No comments:

Post a Comment